Cinsiyeti Belirlenmiş Embriyoların Transferi
Cinsiyet belirleme işlemi bilimsel olan ICSI ve PGD dışında bilimsel olmayan değişik yöntemleri içermektedir. Uzun zamandır batı toplumlarında tartışılmakta olan Cinsiyetin gebelik öncesi belirlenmesi ABD, Kanada, KKTC gibi ülkelerde yasal olarak yapılmaktadır. İşlem 5 ayrı aşamadan oluşur.
ICSI
1- Ön Hazırlıklar
Tedavinin ön görüşme ile başlaması gereklidir. Hastaların değerlendirilmesi önem taşır.
Bu ilk görüşmede anne adayının değerlendirilmesi için gerekli muayeneler yapılır, eksik olan testler planlanır. Bu tedavi öncesinde yapılması gereken testler ve işlemler aşağıdaki gibidir. Başarılı sonuçlara ulaşabilmek için ön görüşme son derece önem taşımaktadır.
A- Anne Adayının Ultrason ile Değerlendirilmesi
Bu değerlendirmenin yapılabilmesi için, kadının adet döneminin 14-26 günleri arasında olması uygundur.
a- Endometrial kalınlığın ölçülmesi ve değerlendirilmesi;
Adetin 12-14.üncü günlerinde endometriyum en kalın halini alır. Sorunsuz olan endometriyumlar 8 mm’nin üstünde olup 3 tane birbirine paralel çizgi halinde izlenirler. Bu çizgilerin içinde bulunan alanlarda herhangi bir düzensiz görüntü, polip, miyom, sıvı birikmesi olmaz (normalde endometriyumda sıvı birikmesi olmaz ve alt bölümlerde bir yerde yapışıklığa delalet eder). Endometriyum içinde siyah delikler şeklinde izlenen yapılar adenomiyozis adını alırlar. Adenomiyozisler gebelik şansını azaltmazlar. Normal adet gören veya adet olmak için yeterli ilaç alan kadınlarda endometryumun 14-26 günler arasında 8 mm’nin üstünde olması beklenir. Geçirilmiş her türlü rahim içi müdahale, ameliyat rahim zarını bozabilir. Bu durumun yarattığı olumsuzluk paralelinde endometriyum zarar görür ve hastalar bunu adet miktarlarında azalma olarak ifade ederler. Bu durum tespit edilmeli ve gerekli işlem yapılmalıdır.
b- Yumurtlama kapasitesinin belirlenmesi;
Cinsiyet belirleme işleminde hastanın yumurtalıklarında bulunan antral folikül denen minik kistik yapılar değerlendirilir ve sayılırlar. Yumurta rezervini belirlemek için en uygun yöntem antral folikülleri saymaktır. FSH, AMH gibi testler tecrübesi limitli hekimlere yardımcı olur. Tüp bebek uzmanı tecrübe sahibi bir hekim bu testlere bakarak hastayı değerlendirmez.
Yumurtalık rezervi değerlendirilen hastalara gebelik şansları konusunda bilgi verilir. Uygun olan çiftler tedaviye alınır. Yumurta üretme kapasitesine uygun tedavi protokolleri belirlenir. Hastalar bu tedavi boyunca merkezimize gelmek zorunda değildirler. Yaşadıkları yerlerde bu tedavi sürdürülebilir.
B- Anne Adayının HSG (İlaçlı Rahim ve Tüplerin filmi);
a- Tüpler;
Rahim girişine özel bir cihaz takılarak konstrat madde verilerek görüntü alınır. Tüplerde bulunan problemler en kesin olarak bu yöntemle belirlenebilir. Tüplerdeki şişmeler tüp bebek sonucunu olumsuz etkiler. Dış gebelik ya da embriyonun ölmesine sebep olurlar. Her türlü kısırlık tedavisinin vazgeçilmez testidir. Bazı durumlarda yapılmayabilir.
b- Rahim içi;
Rahim içindeki polip, miyom, yapışıklık gibi durumlar tespit edilirler. Özellikle yapışıklıklar için en kolay teşhis aracıdır. Adezyon yani yapışmalar daha büyük bir işlem olan histereskopi ile de tespit edilebilirler.
Tespit edilen olumsuzluklar giderilir. Bazı durumlarda fazla bir iyileştirme yapılamaz. Yumurta sayısının 5 in altında tespit edilmesi gebelik şansını çok azaltır.
C- Kullanılan ilaçların ve kronik hastalıkların belirlenmesi;
Risk yaratabilecek hastalıklar ve kullanılan ilaçlar belirlenerek gerekli uyarılar yapılıp tedbirler alınır. Kan sulandırıcılar, şeker ilaçları önemlidir. Bazıları kesilir ya da değiştirilirler.
Cinsiyet belirleme İşleminin Riskleri;
PGD ile bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi sadece tüp bebek işleminde olduğu kadar kadın için bir risk yaratır. İlaçlar ile OHSS riski belirlenmeli ve önlem alınmalıdır. OHSS tehlikeli bir durum olup karın ve göğüs içinde su toplanması hatta beyinde su toplanmasına yolaçabilir. Ancak son 6-7 yılda yaptığımız binlerce hasta arsında hiç bir hastamız bu durumu yaşamamıştır. Günümüzde hastaların OHSS olması o işlemi yapan merkezin yetersiz olduğunu gösterir. ABD’de OHSS bir hekim hatası olarak kabul edilir. Kronik hastalıklar ve Obezite yani kiloların fazla olması sorunlara yol açar. Aynı zamanda gebelik şansını azaltır.
C-Erkeğin değerlendirilmesi;
Kadına göre daha basit ve hızlıdır. Yapılacak tek şey sperm sayımı ve değerlendirilmesidir. Sperm ile ilgili problem varsa ileri test olarak ameliyatla sperm alınması ve genetik testler uygulanır. Yine diyabet, stres gibi çeşitli sperm örneği verememe durumlarında iğne ile de sperm temin edilir.
Hastaların bu durumu bilinerek yumurta toplama günü için hazırlık yapılır. Anestezi alması gereken hastalara önceden alınması gereken tedbirler bildirilir. Cerrahi müdahale yapılacak olan hastalara kullandıkları ilaçlar sorulur. Özellikle pıhtılaşma önleyici kumarin, aspirin kullanan kişilerin ilaçları değiştirilir, düzenlenir. Kansızlık varsa önlem alınır.
Çok nadir durumlar dışında erkekte ilaç kullanılması gerekli değildir.
Özellikle spermlerin sayısını değiştirmek, hızını artırmak veya şekil bozukluğunu gidermek için erkeklere verilen ilaçlar fayda sağlamazlar.
Yapılan değerlendirmede, meni içerisinde bakteri ya da beyaz küre varsa (lökosit) antibiyotik tedavisi yapılabilir.
D- Bulaşıcı hastalıklarla ilgili testlerin ve gerekirse anne ve baba adayına yapılacak genetik ve hematolojik testlerin tamamlanması;
Bazı testler 30 gün gibi bir zamanda sonuçlanmaktadır.
Ailesinde genetik hastalıklar bulunan çiftler kendilerinden istenecek yeni testlerin 30-45 gün gibi uzun bir zaman bekleme gerektireceği konusunda hazırlıklı olmalıdır. Talasemi gibi hastalıklarda anne ve baba adayı için istenen mutasyon testleri de uzun sürer.
2- İlaç Tedavisi İşlemi;
Ön görüşmenin ve eksiklerin tamamlanması akabinde ikinci aşama ilaçların kullanılma aşamasıdır. Yumurtalıklar ilaçlarla uyarılarak yumurta gelişimi sağlanır. Yeterli sayıda yumurta alabilmek bir tüp bebek uzmanının en önemli mahareti, yani becerisidir. Önceden ilk görüşme esnasında belirlenen ilaç tedavilerine başlanır. Bu tedavinin başlaması adet döneminin ikici veya üçüncü gününde olur. Çok özel durumlarda âdetin 21. gününde de tedaviye başlanabilir.
Hasta bu ilaçları evde kullanabilmektedir. Yapılan iğneler insulin iğnesi gibi incedir. İğneler hasta tarafından karın cilt altına yapılır. Sadece bazı günlerde ultrasonla takipleri gerekir. Yaklaşık iki, üç kez Ultrason ile yumurtalıklarda bulunan folikül denilen kistik yapılar incelenir, ölçülür. Genellikle folikül sayısı kadar yumurta çıkması beklenir. Yumurtalar ultrasonda görünmezler, ancak folikül diye adlandırılan ve içinde yumurta olan kesecikler içinde bulunurlar.
İlaç tedavisini iki kısım olarak inceleriz. Birinci kısımda foliküller 14 mm. ye kadar büyütülür; ikincide ise erken çatlamamaları istenir. Bu tedavi sonucunda ortalama 20 mm. yani istenilen büyüklüğe ulaşan foliküllere yumurtanın folikül içinden toplanabilmesi için çatlatma iğnesi diye bilinen HCG uygulanır. 15-16 folikülden fazla folikül gelişmesi olursa yumurtalar özel bir yöntemle çatlatılarak OHSS denilen komplikasyonun gelişmesi önlenir. Bu durumda embriyolar dondurularak ileriki aylarda kullanılmak üzere saklanır.
3- Yumurta Toplanması ve Mikroenjeksiyon (ICSI)
HCG enjeksiyonundan 35-36 saat sonra anestezi altında yumurta toplama işlemi yapılır. Aynı gün, elde edilen yumurtalar mikroenjeksiyon yöntemiyle baba adayının spermiyle döllenir. Yumurta toplama veya İngilizce adıyla OPU (oocyte pick up) anestezi altında yapılır. Yaklaşık olarak 15 dakika sürer. Anestezi uzmanı beraberliğinde yapılır. Folikül denilen kisttik yapılardaki sıvılar çekilir. Bu çekilen sıvılarda mikroskop altında yumurta aranır. Bulunan yumurtalar 60-90 dakika laboratuvarda uygun koşullarda bekletilir ve soyulurlar.
Daha sonra yumurtalar bir enzim yardımı ile ve mekanik darbelerle soyulurlar.
Hastalar açısından bu aşama önemli olup döllenmeye uygun olan MII yumurtaların belirlenmesiyle sona erer. İlk çıkan yumurta sayısı değil MII sayısı ônemlidir. Daha sonra hazırlanan spermler mikromanipilatör denilen cihazla yumurtaların içine konur.16-18 saat kuluçka makinası diyebileceğimiz inkübatörlere konulur. Döllenen yumurtalar iki pn denilen adlandırma ile anılır. Daha sonra 48 saat embriyolar kapalı ortamda kuluçkaya bırakılır.
4-Embriyo Üzerinde Biyopsi ve Genetik Testlerin Yapılması;
Döllenme ya da fertilizasyon işleminden 3 ila 5 gün sonra uygun olan embriyolardan biyopsi dediğimiz parça alma işlemine geçilir. 3. gün embriyolarından, 6-8 hücre aşamasında olanlardan, genellikle bakılacak test doğrultusunda bir veya iki hücre alınır yapılır. Veya blastokist aşaması yani 5. gün aşamasındaki embriyolardan, hücrenin dış tabakasında bulunan, trofektoderm tabakasında lazer yardımıyla embriyoda uygun delik açılarak ya da dışardaki hücreler hücrelerin bir kısmı kesilerek çıkarılır. Daha sonra yapılacak genetik incelemeye uygun şekilde tespit edilip uygun sıvı maddenin veya cam parçasının üstüne veya içerisine yerleştirilir. Tespit aşamasından sonra alınan örnekler genetik laboratuvarına verilir.
Genetik bölümünde özel bir yöntemle işlemden geçirilen hücreler genetik açıdan istenen şekilde analiz edilir.
Genetik inceleme 3 şekilde yapılmaktadır.
Floresan insitü hibridizasyon (F.İ.S.H) yöntemi:
a- FİSH :
Bu işlem diğer 3 işlem arasında en pratik olanıdır. Genetik laboratuvarda bulunan hazır kitler kullanılarak hücre çekirdeği boyanır, floresan mikroskopu altında incelenir. Genellikle X.Y:21.18.13 no’lu kromozomlara bakılır. 9 adet kromozoma kadar bakılabilen bu yöntem deneyim ve tecrübe gerektirir. Çünkü silik veya lekeli boyamalarda çok sık yanlış tanı konulabilmektedir. Cinsiyet belirlemede ağırlıklı olarak bu metodu kullanmaktayız. Hızlı sonuç alınması ve uygun fiyatı tercih sebebi olmaktadır. Çok deneyimli olan genetik uzmanlarımız hatasız çalışmak için her türlü gayreti göstermektedir. Sonuçlar aynı zamanda bilgisayar teknolojisiyle de değerlendirilmektedir. FİSH örnekleri için… ( Prof. Dr. Nedime Serakıncı )
b- Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemi:
Bu işlemde tek gen hastalığı olarak talasemi gibi bazı hastalıklar da çalışılabilmektedir. Bu nedenle bu teknik özellikle Akdeniz Anemisi (Talasemi), Hemofili gibi genetik geçişli hastalıkları taramak için de son derece uygundur. 22 kromozom çifti ve cinsiyet kromozomlarına da bakılabilen işlem sırasında ortamdaki diğer mikroskobik canlı DNA larının bulaşmamasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Anne ve baba adayında bulunan genetik sapmalar (mutasyon) önceden tespit edilmelidir. Fiyat olarak FİSH yönteminden daha pahalıdır. Önceden mutasyon belirlenen gen hastalıkları olan kişilerde cinsiyet tayini yapılacağında bu yöntemi tercih etmekteyiz.
c- Preimplantasyon Genetik Tarama ( PGS )
Gebelik oranlarının düşmesinde ve yardımcı üremedeki yüksek düşük oranlarının görülmesinde kromozom anomalilerinin önemli bir faktör olduğu tahmin edilmektedir. Preimplantasyon genetik tarama (PGS), embriyo transferi için potansiyel olarak uygun öploid embriyoların belirlenmesi için bir araç olması amaçlanmaktadır. Yöntem özellikle, tekrarlayan implantasyon (tutunma) başarısızlığı veya tekrarlanan gebelik kaybı yaşayan kadınlar ve ileri yaştaki hastalarda canlı doğum oranlarını artırmak için tasarlanmıştır.
Yine yeni ve yeni ufuklar vadeden Dizi Karşılaştırmalı Genom Hibridizasyon ( Array – CGH ) tarafından 24 kromozom PGS teknik zorluklarının üstesinden gelmek amacıyla önerilmektedir. Mevcut en iyi genetik tarama testidir. ABD’de bulunan anlaşmalı laboratuvarımızda yapılmaktadır. Array – CGH artık preimplantasyon genetik tarama ( PGS ) hastalarına 46 kromozomu test edebilme olasılığını sağlar. Dizi CGH GENOMM örnek alındığından karşılaştırma yapılır ve 24-30 saat içinde tüm kromozomları incelemeye olanak sağlar. Bu CGH array tekniği translokasyon, inversiyon ve diğer kromozomal anomaliler için eş zamanlı olarak kullanılabilir. Veriler, çok açık, net ve güvenilirdir. Kromozom analizi ( PDS ), aynı örnek üzerinde tek başına veya bir gen mutasyonunun karşılaştırılması ile kombine olarak gerçekleştirilebilmektedir.
- Gün Blastokist
Bu teknikte 5. Gün blastosistlerine lazer ile biyopsi yapıldığından ve sonuçlar 36 saat sonra çıktığından embriyolar hastaya verilemez ve embriyolar dondurulur. Transfer işlemi için hasta bir ay sonraki adet dönemini beklemek zorundadır. Bu genetik analizler sonunda elde olunan sağlıklı embriyolar kadına transfer edilir.
Çocuklarında genetik hastalıkların taranmasını isteyen ailelere Carrier Map tm testi ile 191 hastalık, 1479 mutasyon, 180 gen hastalığı taranması mümkündür.
Bu testler ebeveynlere yapılır. Oldukça pahalı testlerdir.
5- Embriyo Transferinin Yapılması ve Embriyo Dondurma İşlemleri
Genetik laboratuvarından alınan sonuçlar doğrultusunda istenilen cinsiyetteki sağlıklı olan embriyolar ayrılır ve sonra anne adayına transfer edilir. Embriyo sayısı ihtiyaç fazlası ise, transfer sonrası artan embriyolar daha sonra kullanmak amacıyla dondurulabilir. Yine bazı hastalarımız bu dondurulan embriyoları kullanmak suretiyle yeniden gebe kalmışlardır.
Genetik Analiz Yönteminin Avantajları aşağıdaki gibidir;
Bu yöntem sayesinde istenilen cinsiyette çocuğa sahip olmakla beraber istenildiği takdirde genetik tarama da yapılabilir. Böylelikle doğacak çocukta ortaya çıkabilecek birçok genetik rahatsızlık da önlenebilmektedir.
Diğer tekniklerde belirtilenlere göre gebelik şansı çok daha yüksektir.
İstenilen cinsiyeti elde etme olasılığı daha yüksektir.
Genetik analiz cinsiyete bağlı hastalık riski olan ailelerde, aile planlaması yapmak isteyen çiftlere uygulanabilir.
Sperm ayrıştırılması ve genetik analiz dışında cinsiyet tayini için başka testler veya yöntemler denenmekte ancak sonuçları şüphe götürmektedir. Gerek başarı şansının yüksek olmaması, gerekse bilimsel temellere dayanmaması nedeniyle çok daha az kullanılan bazı yöntemler bulunmaktadır. Sonuçlar açısından da güvenilirliği tartışılan bu yöntemler aşağıdaki gibidir;
Diğer Yöntemler
MicroSort Yöntemi;
Geliştirilen bir cihaz yardımıyla erkek (Y) ve kız (X) kromozomları taşıyan spermleri ayırmaya çalışılan bir metottur. Spermler (gradient) elektriksel yüklerine göre ayrılmakta, daha sonra aşılama (IUI) ya da tüp bebek (IVF-ICSI) metodu ile işlem tamamlanmaktadır. Bu yöntemin başarı şansı, kız çocuk için %92, erkek çocuk için %81 olarak gösterilmektedir. Ancak sonuçlar ve başarı şansı açısından güvenilir olmayıp yanılma payı olduğu için çok fazla tercih edilmemektedir. Maliyeti çok yüksektir. Bu tekniği bulan şirket ABD şirketi olup kendi ülkesinin sağlık otoritesinden (FDA) aldığı izin iptal edilmiştir.
Shettles metodu:
Zamanlama metodu olarak da tanımlanmaktadır. X (Kız) ve Y (Erkek) kromozomu taşıyan spermlerin hız ve dayanıklılığı üzerine teorisi oluşturulmuştur. Kız bebek isteyenler için yumurtlama olduktan 2-4 gün önce, erkek bebek için ise yumurtlama işleminden 1 gün önce karı kocanın birlikte olmaları önerilmektedir. Yüz milyonlarca spermin böyle bir düzen içinde hareket ettiklerini sanmak en azından safdillik olacaktır. Erkek kromozomu taşıyan spermlerin daha az dayanıklı ve daha erken öldükleri savına dayanır ki ispatlanamamış bir bilgi olarak kalmıştır.
Gebelik Oluştuktan Sonra Tanı yöntemleri;
CVS
En bilinen yöntem CVS (Koryon Villus Sampling) dir. 9-11 haftalık gebelerde daha sonra plasenta adını alacak olan koryon villüslerinden çok küçük parça almaya dayanır. Bu gebeliklerde bazı hastalıkların erken tanısı için geliştirilmiş bir metottur. Cinsiyeti erken belirleme için de kullanılmaktadır. Down sendromu ve en sık rastlanan hastalıkların tanısına yardımcı olur.
Ayrıca henüz kullanıma girmemiş anne kanıyla tanı koyabilen bir metot ya da teknik henüz deneysel olarak kullanılmakta olup etik olup olmadığı tartışılmaktadır.
Ericsson Albümin metodu;
Spermlerin içinde albümin bulunan özel bir sıvı ile yıkanması ve ayrıştırılması ilkesine dayanan bu yöntem henüz bilimsel olarak kanıtlanamamıştır. İstenilen cinsiyeti seçme olasılığı olarak %70 civarı gösterilmektedir. Kullanılan solüsyonların içeriğinin erkek kromozomu taşıyan spermleri ayıracağı savından yola çıkılır.
Çin takvimi;
Çin de bulunduğu iddia edilen bu takvim, bağnaz kişilerce kullanılmıştır. Anne yaşı ile gebe kalınan ay arasında bebeğin cinsiyetini gösterme anlamında bir ilişki olduğu iddia edilmektedir. Hiçbir bilimsel temele dayanmayan bu yöntem, zaten %50 olan şansı değiştirmemektedir. Her ne kadar hastaların %50 si istediklerini elde etmekle beraber bu yöntemle hüsrana uğrayanların sayısı da %50 dir. Çiftlerin hiçbir şekilde bu yönteme güvenmemesi gerekmektedir.
Başarının Koşulları
İstenilen cinsiyette çocuk sahibi olabilmek için embriyo üzerinde yapılan çalışmalar “cinsiyet belirleme veya PGD ile cinsiyet belirleme” olarak tanımlanmaktadır. ‘Spermlerin ayrıştırılması mümkün olmadığından’ embriyo transferi öncesi yapılan genetik analiz, cinsiyet belirlemede kullanılan yegâne yöntemdir. Bu genetik analiz yönteminde daha yüksek başarı elde edilmektedir.
Cinsiyet belirleme yöntemi spermlerin ayrıştırılmasına dayanan yönteme nazaran daha fazla kullanılmaktadır. Bu yüzden tüm cinsiyet belirleme işlemlerinin yüzde 99 ’u genetik tespite dayalı tanı yöntemi ile yapılmaktadır.
Yüzde 100’e yakın kesinlikle kolay ve doğru sonuç veren embriyo üzerinde yapılan genetik tanı tekniğinde başarıya ulaşmak için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir.
Bunlar;
1- Kadınların yumurtlama kapasiteleri
(Yumurta rezervleri), yaşları ve doğum sayıları sonucu belirleyici bir önem taşımaktadır. Zira yeteri kadar yumurta olmadığında gebelik elde etmek mümkün olamamaktadır. Kadınların kronolojik yaşlarından miadında doğum sayıları çıkartılarak üreme şansları belirlenir. 45 yaşında ve 6 doğum yapmış olan bir kadın fertilite yada üreme yaşı olarak 39 kabul edilir. Çok doğurmuş kadınların 50 li yaşlarda bile doğum yapması bu yüzdendir. AMH ve FSH ve inhibin gibi hormonlar tam anlamıyla rezervi belirtmezler. En iyi metot antral folikülleri saymaktır. Antral foliküller âdeti her döneminde sayılabilirler.
40 yaş ve üzerinde 1-2 yumurtası olan kadınların bu yöntemle gebe kalmaları oldukça zordur.
Çünkü embriyoların yüzde 50 sinden fazlası genetik olarak bozuktur. Bununla birlikte, embriyoların yarısı da cinsiyet uymadığı için, bir kısmı yeterince olgun olmadığından, bir bölümü de kötü döllendikleri için kullanılamaz durumdadır. Bu nedenle başarılı sonuçlara ulaşabilmek için 8-10 ya daha fazla yumurta gereklidir. Teknik yumurtalara kısmen de olsa zarar verir. Yumurtası az olan kadınlar CVS veya bağış yumurtalarla denerlerse şansları daha fazla olur. Yaşı ileri olan kadınlarda, yumurta nakli alternatif bir tedavidir. Yumurta nakli ya da donasyon işleminin başarılı olabilmesi için en az 15 yumurta kullanılmalıdır. Donasyonda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta donörün yaşıdır.
Çünkü donör ne kadar gençse gebelik şansı da o oranda yükselmektedir.
1- Bir diğer önemli nokta, cinsiyet belirleme işleminde de normal tüp bebek uygulamalarında olduğu gibi tüplere ve endometriyuma dikkat edilmesi gereklidir.
2- Cinsiyet belirleme işlemini genellikle bir kez doğum yapmış kadınlar tercih etmektedir. Bir kez doğum yapmış bu kadınların rahim ve yumurtalıklarının etrafındaki damarlarda varisler meydana gelir. Bu durum da yumurta toplama işlemini çok riskli hale getirmektedir.
3- Cinsiyet belirleme konusu yardımla üreme teknikleri arasında en fazla uzmanlık ve deneyim gerektiren konuların başında gelmektedir. Bu nedenle doğru merkezin seçimi sağlıklı gebelik ve sağlıklı bebekler için ilk koşuldur.
Kıbrıs’ta Bebek Cinsiyeti Seçimi Yasal Olarak Hangi Yöntemlerle Yapılır?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yasal mevzuatına göre, pre-implantasyon genetik tanı (PGT veya PGD) yöntemi kullanılarak cinsiyet seçimi tedavisi sunmak yasaktır. Bunun etik yönden embriyo fazlası yaratmasından ve istenilen cinsiyette olmayan embriyoların imha edilmesinden dolayı kararlaştırılan bir yasa olduğunu bilmekteyiz. Bu yüzden, etik değerler de göz önünde bulundurulduğu zaman, yasal olarak yapılabilecek cinsiyet seçimi uygulaması sadece MicroSort yöntemidir. MicroSort yöntemi ile yapılacak olan cinsiyet seçimi tedavisinde istenilmeyen cinsiyette fazladan embriyo yaratma ihtimali azaltılacağı için etik açıdan kabul gören bir uygulamadır.